featured

Ferhat Şahin’in kaleminden; “3 Ocak; 3 Ocak olalı, böyle kutlu gün görmedi”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

3 Ocak; 3 Ocak olalı
Böyle kutlu gün görmedi…

Karamancılar Konağında gece mum ışığında yapılan gizli toplantıda , Adana’da aldıkları kararları katılanlara aktaran Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’da ilk İşgalin Mersin iskelesinden başlayacağını ve bölgedeki karakol ve birliklerdeki tüm silah ve cephanelerin gelecekteki vatan savunması İçin Toroslardaki dağ köylerine gönderilmesini ve direniş örgütlerinin( kuvvai milliye) kurularak düşmanın kesinlikle Torosların kuzeyine geçmemesi talimatını verdi.

Beş, altı cümle ile anlatılan bu olay, hem Mersin, hem ülkemiz için kırılma noktasıdır.
Belki de dünyanın en kısa destanıdır anlayan için.
O yüzden çok çok önemlidir Mersin için 3 Ocak ve Cumhuriyetin değerleri…
Yüz yılı geride bıraktık.
Bu yıl 101. Yılını kutluyoruz düşman işgalinden kurtuluşumuzun.
Her geçen yıl daha coşkulu, daha gururlu kutluyoruz Mersin’in milli bayramını.
Bu sene de öyle oldu.
İlkler yaşandı.
Bir avuç adamla kutlanmaya başlayan 3 Ocak bugün tüm kenti birleştirdi.
El ele, kol kola…
Aslında en başında olması gereken buydu, ama o siyaset yok mu!
O oy avcılığı, o ideolojiler yok mu!
Hep ayrıştırdı, ötekileştirdi bizleri…
Ama bugün Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, zor olanı başardı.
Tüm kenti ve yöneticileri yıllar sonra bu kutlu günde bir araya getirmeyi başardı.
Tüm siyasi kavgaları unutup, kutlu günde el ele, kol kola, tek ses, tek nefes, omuz omuza oldular.
Hele o Cumhuriyet Alanı’na yürüyüşleri, ordu gibi, dosta güven, düşmana korku verir gibiydi.
Valimiz Ali Hamza Pehlivan, Garnizon Komutanı Fuat Gedik, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Jandarma Alay Komutanı Necip Çarıkcıoğlu, ve tüm kamu yöneticileri bir aradaydı kutlu günde…
Tebrikler Atsız Başkan…
Zor olanı başardın…
Bu yıl tüm 3 Ocak kutlamaları Toroslar’ın etkinliği ile birleşti.
Harika oldu.
Ama Valimiz Sayın Ali Hamza Pehlivan ayrı bir parantezi sonuna kadar hak ediyor.
Geldiği günden bu yana pozitif bir çizgi sergileyen Valimiz, hiç bir ofsayta düşmediği gibi, gözü ve kulağı sürekli kamuoyunda, caddede, sokakta, mahallede, köylerde…
…Ve hiç bir çağrıyı kulak ardı etmiyor.
Ayağına gidiyor, dert dinliyor, çözüm arıyor…
Aslında Mersin’e gelmeden bir gün önce yazı yazmıştım.
Ama görmeden, yaşamadan paylaşmak istemedim.
Naçizane bir süre sonra paylaşırım “Valiler Ve Mersin” başlıklı yazımı…
Neyse…
Sabahın kış soğuğunda toplandık Kuvayi Milliye Anıtı önünde… ( Daha önce devasa olan anıt, alt geçit nedeniyle minyatür hale getirildi. Bu da ayrı bir yazı konusu)
İlk gözüme çarpan tabi ki yaşlı dedeler, nineler…
Her biri muhtemelen 4’te, 5’de uyanıp, ayrı ayrı köylerden inmiş kutlu günü kutlamaya…
Yaşları 70-80 hatta 90 olan var.
Ama gözleri çakmak çakmak…
Dimdik duruyorlar.
Sanki hala işgal altındayız da, seferberlik ilan edilmiş…
Çünkü onlar Kurtuluş Savaşı’nın çocukları…
Yokluğu biliyorlar, açlığı biliyorlar…
Bilmedikleri tek şey vatansızlık!
O yüzden bugün, o günkü ruhu yaşıyorlar.
Kuvvacı, gazeteci arkadaşım Serdar Keskinışık’la başımızda kalpak, elimizde bayrak yürüyüşe başladık.
Ama gözümüz hep yaşlılarda.
‘Yazık’ diyoruz, ‘yürüyemez’ diyoruz, üzülüyoruz.
İstasyona vardığımızda biz oturup dinlenecek bir tabure ararken, o 80 ve 90’lıkların gözleri hala çakmak çakmak, hala dimdikler…
Babalarından, dedelerinden aldıkları vatan bekçiliğini sonuna kadar yerine getiriyorlar.
İmrendiriyorlar, kıskandırıyorlar…
Dikkatimizi çeken bir diğer konu ise kalpak.
Her yıl 3 Ocak’ta binlerce insana dağıtılıyor, ama yetmiyor.
Normalde erkek giyeceği olan kalpak, büyük rağbet görüyor.
En çok da kadınlarımız tarafından.
Alamayanlar küsüyor, kızıyor, ağlıyor alamadığı için.
Şahit oldum buna.
Erkeklerden çok, kadınlarımız istiyor ve takmak istiyor Kalpağı…
Bugün yürüşte en çok dikkatimi çekenlerin başında geldi.
Erkeklerden çok, kadınlarımız kalpaklıydı.
…Ve hepsine o kadar çok yakışmıştı ki, söyleyecek söz bulamıyorum.
Çünkü kalpak artık bir erkek şapkası ve giyeceği değildi.
Bugün gördüğüm, cinsiyet farketmeden 7’den 70’e herkesin kalpak taktığıydı.
Çünkü kalpak; Kurtuluş Savaşını, bağımsızlık gününü, Cumhuriyet tacını simgeliyor.
O yüzden 3 Ocak ve Cumhuriyetin değerleri Mersin ve Mersinli için çok önemli.
Tıpkı Karamancılar Konağı gibi…

Son söz;
Karamancılar Konağında gece mum ışığında yapılan gizli toplantıda , Adana’da aldıkları kararları katılanlara aktaran Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’da ilk İşgalin Mersin iskelesinden başlayacağını ve bölgedeki karakol ve birliklerdeki tüm silah ve cephanelerin gelecekteki vatan savunması İçin Toroslardaki dağ köylerine gönderilmesini ve direniş örgütlerinin( kuvvai milliye) kurularak düşmanın kesinlikle Torosların kuzeyine geçmemesi talimatını verdiği Karamancılar Konağı’nın aslına ve ruhuna uygun hizmete açılması dileğiyle…

GHA – Konuk Yazar
Fatih Şahin

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ferhat Şahin’in kaleminden; “3 Ocak; 3 Ocak olalı, böyle kutlu gün görmedi”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin