featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Ve Özgür Karabat İçin Süreç Başladı

Ve Özgür Karabat İçin Süreç Başladı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ali Develi

“Yaşasın Cumhuriyet!”

“Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!”

“Yaşa Gazi Mustafa Kemal!”

“Yaşa Mustafa Kemal Atatürk!”

CHP’nin Konya İl Kongresi’nde kürsüye çıkan Özgür Karabat, adeta miting yaparcasına bu sloganlarla kürsüyü inletti.

Ama dikkatle bakanlar fark etti: Bu coşku bir bayram coşkusu değildi.

Ne 29 Ekim’di, ne de 10 Kasım yaklaşmıştı.

Peki neydi bu ani Atatürk selamlamasının sebebi?

Bir İstanbul Tablosu: Yanan Otobüsler, Kaza Yapan Metrobüsler

Son haftalarda İstanbul’da toplu taşıma adeta alarm veriyor.

Metrobüs kazaları, durakta yanmaya başlayan belediye otobüsleri, bakımsız araçlar…

Vatandaşın günlük hayatını felç eden bu tablo, aslında bir zincirin halkası.

Kaza haberleri gelirken, bir yandan da kamuoyuna İBB’nin ihale kayıtları yansıyor.

Ve o kayıtlarda, hep aynı şirketin adı göze çarpıyor:

Özgür Karabat’ın mali müşavirliğini yaptığı şirket.

Rakam net: 12 milyar 700 milyon lira.

Evet, Ekrem İmamoğlu’nun başkan seçilmesinden sonra bu şirkete verilen toplam ihale miktarı bu.

12 milyar 700 milyon!

İmamoğlu mazbatasını alır almaz Karabat, söz konusu şirkette mali müşavir olarak göreve başlıyor.

Ardından ihaleler başlıyor.

İhale üstüne ihale…

Ve Karabat, CHP içinde “ekonomiden sorumlu gölge kadro”da yer alırken, aynı zamanda bu şirketin finansal süreçlerini yönetiyor.

Bu durum, “çıkar çatışması” tartışmalarını beraberinde getiriyor.

Ama Karabat’ın kürsüdeki tavrına bakılırsa, eleştiriler umurunda değil.

Kürsüden yüksek sesle haykırıyor:

“Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!”

12 Milyar 700 Milyonluk Sır: İhaleyi Alan Şirket Konkordato İlan Etti

Gelelim filmin ikinci perdesine…

Söz konusu şirket, bu yılın Mayıs ayında konkordato ilan etti.

Yani, milyarlarca liralık ihale almış bir firma, “borçlarımı ödeyemiyorum” diyerek mahkemeye başvurdu.

Peki bu nasıl mümkün?

Milyarlarca lira kamu kaynağı alacaksın, belediye otobüslerini bakım dışı bırakacaksın, İstanbul halkı metrobüs kazalarıyla uğraşacak, ama sen şirket olarak iflas korumasına gireceksin.

Gerçekten şaka gibi değil mi?

Hayır, değil!

Konkordato ilanından sadece iki gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonun beşinci dalgası başladı.

Ve o operasyonda, Özgür Karabat’ın mali müşavirliğini yaptığı şirketin yöneticileri gözaltına alındı.

Bu noktada devreye savcılık girdi.

579 Sayfalık İddianame: Paralar, Arabalar ve İsimler

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 579 sayfalık iddianame bugün itibarıyla ortaya çıktı.

Belgelerde, “parasal transferlerin” dökümü var.

Kimlere para gitmiş, kimlere araç tahsis edilmiş, hangi hesaplar kullanılmış…

Ve tüm bu ağın tam merkezinde Özgür Karabat’ın ismi geçiyor.

İddianamede yer alan ifadelere göre:

• Ekrem İmamoğlu’na yakın bazı isimlere “teşvik” adı altında ödemeler yapılmış,

• Bazı siyasilere araç tahsis edilmiş,

• Bazı belediye bürokratlarına da “danışmanlık bedeli” kisvesiyle para aktarılmış.

Sistemin finansal takibi, muhasebe düzeni ve para akışı ise Karabat’ın yönettiği mali müşavirlik hattı üzerinden yürümüş.

Fezleke Ankara’ya Gönderildi

Tüm bu süreç sonunda hazırlanan fezleke, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

Yani Özgür Karabat için resmi yargı süreci resmen başladı.

İşte tam da bu dönemde Karabat, Konya’da kürsüye çıktı ve “en Atatürkçü” pozisyonu aldı.

Bu ülkede siyaset, maalesef bir süredir “krizden hamaset çıkarma sanatı” haline geldi.

Ne zaman bir dosya açılsa, bir fezleke gündeme gelse, hemen ardından “Atatürk sevgisiyle” dolu bir kürsü konuşması geliyor.

Sanki Atatürk’ün adı, siyasi kalkan haline getiriliyor.

CHP’nin Sessizliği ve Klasik Refleks

Burada asıl dikkat çekici olan CHP’nin tavrı.

Ne genel merkezden bir açıklama var,

Ne etik kuruldan bir ses.

Ne de parti tabanında ciddi bir sorgulama…

Parti içindeki sessizlik, bu tür olayları adeta “alışılmış” hale getiriyor.

Kamu kaynakları, belediye ihaleleri, yakın ilişki ağları…

Hepsi normalleştiriliyor.

Sonra bir gün biri çıkıp Atatürk’ü anıyor, diğeri İzmir Marşı söylüyor,

Ve parti tabanı, o hamasetin sıcaklığıyla tüm gerçekleri unutuyor.

Ama şu soruyu sormadan edemiyorum:

Atatürk sevgisi mi, yoksa Atatürk’ün mirasını siyasi zırha dönüştürmek mi?

Gerçek Sorulması Gereken Soru

Evet, Özgür Karabat suçludur ya da değildir; bunu mahkeme belirleyecek.

Ama asıl soru şu:

Kamu kaynakları üzerinden kurulan bu düzenin, hangi etik ilkeyle bağdaştığına neden kimse ses çıkarmıyor?

Ve neden her defasında bir soruşturma açıldığında, birileri kürsüye çıkıp “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!” diye bağırıyor?

Atatürk, siyaseti kirden arındırmak için mücadele etmişti.

Bugünse adı, siyasi hesapların perdesi haline getiriliyor.

İşte asıl trajedi burada…

Sonuç

CHP’nin iç muhasebesi ertelendikçe, bu tablo daha da derinleşiyor.

Bir yanda kamu kaynaklarının kimlere aktarıldığına dair soru işaretleri,

Diğer yanda Atatürk’ün adını kullanarak inşa edilen sahte bir meşruiyet…

Eğer Cumhuriyet’i gerçekten yaşatmak istiyorsak, önce bu kalkanları indirmek gerekiyor.

Çünkü Atatürk’ün adı, hiçbir yolsuzluk dosyasına perde olamayacak kadar büyük bir isimdir.

Ali Develi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ve Özgür Karabat İçin Süreç Başladı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin