Halkın Sesi – Köşe Yazısı
Hayat, düz bir çizgi değildir. Kimi zaman hızla ilerleriz, kimi zaman dururuz, bazen de yönümüzü tamamen değiştiririz. Ama içimizdeki ses doğruysa, niyetimiz temizse, hayatın akışına güvenmekten başka çaremiz yoktur.
Bu güven, yalnızca bireyin değil, halkın da öz gücüdür. Bu topraklarda nice mücadele, önce doğru bir sesle başlamıştır. Tarlada çalışan köylünün duasında, sabah erkenden dükkânını açan esnafın helal kazancında, gençlerin umut dolu hayallerinde hep doğruya olan inanç vardır.
İşte bu yüzden:
Doğruysan, yüreğinle yürüyorsan, hayat seni er ya da geç doğru yere götürür.
Ama bazen yol karışır. Bazen sesler çoğalır, gürültü artar. İnsan ne yapacağını bilemez. Yanlışı doğru gibi gösterenler çoğalır. Hakkı eğip bükenler ekranları doldurur. İşte böyle zamanlarda bile, vicdanlı insanın iç sesi susmaz. Tıpkı halkın sesi gibi…
Bazen bir yanlış yoldan dönmek, ilerlemekten daha değerlidir. Çünkü bu dönüş, bilinçle, pişmanlıkla, cesaretle yapılır. Bugün ülkemizde pek çok insan, yıllarca savunduğu yanlış düşüncelerden döndü. Çünkü gerçekleri gördü. Çünkü kendi aklıyla düşündü. Çünkü artık halk, hazır: Bilinçli, sorgulayan, yormayan ama yoldaş olan bir halk…
Halkın sesi, doğru insanların sesidir. Onlar karmaşa istemez. Onlar kavgayla değil, emekle, adaletle, merhametle yol almak ister. Halk; gözünü oyalayan değil, elini tutan eli arar. Umudu sömüren değil, umudu büyüten sözü duymak ister.
Bugün bazılarının “şans” dediği şey, halk için hazırlık ve sabrın meyvesidir. Tarlada çalışan çiftçi bilir, yağmurun da güneşin de zamanı vardır. “Her şey bir anda olsun” diyenler anlamaz; halk bilir ki sabırla yoğrulmamış hiçbir ekmek karın doyurmaz.
Ve biz, bu sabrı gösterdik.
Bu halk; pandemide, afette, krizlerde dimdik durdu.
Şimdi hakkını, emeğini, sesini daha çok duyurmak istiyor.
Gece ve gündüz bir bütündür. Hayat da öyle. Hep aydınlık bekleyemeyiz. Bazen karanlık gelecek ki, yıldızlar parlasın. Bazen yanlış konuşacak ki, doğru söz daha kıymetli hale gelsin. Halk bunu bilir.
Bugün Türkiye’de doğru insanlar yeniden konuşuyor. Sesler çoğalıyor.
Doğru insan sizi kaosa sürüklemez.
Doğru insan, sizi çoğaltır, huzur verir, yön gösterir.
Bu ülkenin sesi, halkın sesidir.
Ve halkın sesi, susturulamaz.
Doğruluk, bazen yalnızlıktır; ama asla boşa değildir. Çünkü doğru insan bir adım atar, halk onun ardından yürür. Yol uzundur, çetindir belki… Ama doğruyla yürüyen, yanlışla koşandan daha önce varır menzile.
Bu yazıyı okuyanlara bir çağrım var:
Doğru kalın. Sessiz kalmayın. Vicdanınızın sesine kulak verin.
Çünkü bu ülkenin yarınını, doğru insanlar inşa edecek.
Ve halkın sesi, o doğruların diliyle yükselecek. Halkın sesi
