Halkın Sesi: Ekonomide “Sıkı Denetim” Değil, “Adil Yönetim” Şart!
Türkiye ekonomisi, son dönemlerde fiyat artışlarına ve vergi sistemine yönelik “sıkı denetim” hamleleriyle gündemde.
Ancak işin bir diğer boyutunda, finans maliyetleri ve fahiş faiz uygulamalarına karşı sergilenen sessizlik ve hatta destekleyen tutum dikkat çekiyor. Ekonomi yönetiminin bu çelişkili yaklaşımı, toplumun geniş kesimlerinde derin bir hoşnutsuzluk yaratıyor.
Fiyatlara, vergiye denetim var;
Ama fahiş faizlere, yüksek finans maliyetlerine ya destek var ya da sessiz onay.
İşte bu ikircikli tavır, üreticiden sanayiciye, esnaftan tüketiciye kadar herkesi mağdur eden bir ekonomik çöküşü beraberinde getiriyor.
Üretim Zorlaştı, Yatırım Durdu, Rant Kazandı
Faiz oranlarındaki fahiş yükseliş, krediye ulaşımı imkânsız hale getiriyor. Üretim maliyetleri artıyor, işletmeler finansmana erişemediği için büyüyemiyor, yeni yatırımlar askıya alınıyor. Tüm bunlar, istihdamı daraltıyor, işsizliği körüklüyor ve toplumun alım gücünü her geçen gün biraz daha düşürüyor.
Buna karşın, üretmeden kazanan, rantla büyüyen belirli kesimler mevcut sistemde güçlenmeye devam ediyor. Bu adaletsiz yapının bir an önce değişmesi gerektiğini vurgulayan iş dünyası temsilcileri, şu çağrıda bulunuyor:
“Faiz yükselterek yatırımın durmasına, üretim ekonomisinin çökmesine ve rantın desteklenmesine artık son verilmelidir!”
“Ekonomik Yıkımın Faturası Halkın Omuzlarında”
Faiz odaklı para politikaları nedeniyle yükselen üretim maliyetleri, zincirleme etkilerle tüketici fiyatlarına da yansıyor. Böylece hayat pahalılığı artarken, geniş kitleler her geçen gün daha fazla ekonomik sıkıntı içine sürükleniyor.
Sanayiciler, esnaflar ve girişimciler, mevcut politikalar altında ayakta kalmaya çalışırken, en büyük darbeyi yine tüketici kesim yiyor:
• Kira fiyatları katlandı,
• Temel gıda maddeleri zamlandı,
• Enerji ve ulaşım maliyetleri ikiye katlandı.
Toplumda giderek yayılan “ekonomik adaletsizlik” algısı, sosyal huzursuzluk riskini de artırıyor.
İş Dünyası: Acil Müdahale Şart
İş dünyasının temsilcileri ve ekonomi uzmanları, ekonomik tabloyu düzeltmek için radikal adımlar atılması gerektiğini vurguluyor:
• Üretimi teşvik edecek düşük faizli destek mekanizmalarının oluşturulması,
• Yatırımı ve istihdamı cazip hale getirecek yeni finansal araçların devreye sokulması,
• Ranta değil üretime dayalı büyüme modeline geri dönülmesi,
• Vergi sisteminde adaletin sağlanması ve kayıt dışılıkla daha etkin mücadele edilmesi.
Bu önlemler alınmazsa, mevcut kriz derinleşerek devam edecek ve ekonomik sistemde onarılması güç yaralar açılacak.
“Adil Bir Ekonomik Düzen İçin Mücadele Şart!”
Ekonomideki mevcut anlayış değişmediği sürece, ne enflasyonla mücadele mümkün olacak ne de sosyal adalet sağlanabilecek.
Halkın her kesiminden yükselen sesler, adil bir ekonomik düzenin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor.
İş Dünyasının Talebi Net:
• Üretim desteklensin,
• Faiz baskısı azaltılsın,
• Rant değil emek kazansın,
• Ekonomide adalet tesis edilsin!
Türkiye’nin geleceği için, faiz odaklı politikalar yerine üretim odaklı, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ekonomik modelin inşa edilmesi kaçınılmaz hale geldi.
Halkın Sesi Yükseliyor: Adaletli Bir Ekonomi, Gerçek Bir Refah İçin!
(GHA – Güncel Haber Ajansı)
