KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Ardından
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 42 yıllık varlığı boyunca hem uluslararası alanda tanınma mücadelesi vermiş hem de içerde demokratik kurumlarını sağlamlaştırma yolunda önemli adımlar atmıştır.
Son olarak 19 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimi, bu demokratik olgunluğun ve devletin kurumsal yapısının bir kez daha tescili niteliğindedir.
Seçimler, KKTC’nin kendi yasaları ve anayasası çerçevesinde, Yüksek Seçim Kurulu’nun gözetiminde başarıyla tamamlanmıştır.
Resmi olmayan sonuçlara göre Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Sayın Tufan Erhürman, oyların ezici çoğunluğunu alarak (yaklaşık %62,76) ülkenin yeni Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu sonuç, Kıbrıs Türk halkının sandık yoluyla tecelli eden güçlü iradesini ortaya koymaktadır.
Bu süreçte, KKTC’nin varlığını “inkâr” eden dış politik yaklaşımlarına rağmen, Kıbrıs Türk halkı, kurduğu devlete ve onun kurumlarına sahip çıkma kararlılığını her seçimde yinelemektedir. Bir devletin en temel meşruiyet kaynaklarından biri, kendi halkının yönetimine yönelik katılımı ve seçtiği temsilciler aracılığıyla iradesini sergilemesidir.
Sandığa atılan her oy, KKTC’nin anayasasını, yasalarını ve makamlarını oylamak ve kabul etmek anlamına gelir; bu, sadece bir lider seçimi değil, aynı zamanda devletin kökleşmesi ve güçlenmesi demektir.
Seçimin meşruiyetini sorgulamak, Kıbrıslı Türklerin kendi kaderlerini belirleme hakkına ve gösterdikleri demokratik olgunluğa saygısızlık olacaktır. Halkın yüksek katılım ve net tercihle sonuçlandırdığı bu seçim, dış müdahalelere ve tartışmalara kapalı, net bir egemen irade beyanıdır. Bu iradeye saygı duymak, Kıbrıs meselesinin çözümünde atılacak tüm adımların temelini oluşturmalıdır.
Yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve Devralınan Mirası devralan, yeni Cumhurbaşkanı Sayın Tufan Erhürman, akademik ve siyasi geçmişi olan bir hukukçu ve sosyal demokrat kimliğiyle öne çıkmaktadır. Kendisi, önceki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan bu önemli makamı devralmaktadır. Bu devir teslim, sadece bir siyasi değişimi değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının tarihsel liderlerinin mirasını devralma sorumluluğunu da beraberinde getirmektedir.
Bu bağlamda, her vatansever ve milliyetperver yurttaşın beklentisi, Sayın Erhürman’ın görevini, Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın temsil ettiği ulusal dava ve devlet kurma bilincinin mirası ışığında yürütmesidir. Bu miras, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini, özgürlüğünü ve kendi kendini yönetme hakkını savunmayı içerir.
Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Sayın Erhürman’dan beklenen; Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için kararlı bir duruş sergilemesi, müzakere süreçlerinde halkın egemen eşitliğini ve iki devletli çözüm vizyonunu güçlü bir şekilde temsil etmesidir. Ancak Erhürman’ın sosyal demokrat çizgisi ve federal çözüme daha yakın olduğu yönündeki geçmiş söylemleri, bu konuda dengeli ve ulusal mutabakata uygun bir politika izlemesini gerektirecektir.
Bu bağlamda KKTC’nin iç sorunlarına odaklanarak, ekonomik refahı artıracak, kurumsal yapıyı güçlendirecek ve Kıbrıs Türk halkının yaşam kalitesini yükseltecek adımları atması beklenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti ile olan ilişkileri, karşılıklı saygı ve çıkarlar temelinde, Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini koruyarak yürütmek temel sorumlulukları arasında olacaktır.
Sonuçta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşen bu seçim, sadece bir cumhurbaşkanı seçimi değil, aynı zamanda demokrasinin ve devletin kurumlarının gücünü tüm dünyaya ilan eden bir olaydır. Kıbrıs Türk halkının bu hür iradesi, önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkenin siyasi ve toplumsal geleceğine yön verecek temel taşıdır.
Bu demokratik zaferin yeni dönemde, Kıbrıs Türk halkının refahına, mutluluğuna ve milli davasına güçlü katkılar sağlamasını, yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın da devraldığı tarihi sorumluluk bilinciyle hareket etmesini temenni ediyoruz.
Kıbrıslı Türklerin sandıkta ortaya koyduğu irade, en üst düzeyde saygıyı hak etmektedir ve tüm paydaşlar tarafından kabul edilmelidir.
On günlük programımıza denk gelen bu seçim sürecinde ev sahipliği için Kaan Beyaz beye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde varlığı, samimiyeti ve işin ehli kimliği ile Halil TALAYKURT kardeşime ve muhterem eşleri Arzu hanıma canı gönülden teşekkür ediyorum.
Her siyasi parti yada devlet kuruluşunun Halil TALAYKURT gibi yürekli şahsiyetlere ihtiyaç vardır.
Anlayan anladı…
