featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Malazgirt 1071: Türk Milletinin Zaferi, Bugün ve Gelecek

Malazgirt 1071: Türk Milletinin Zaferi, Bugün ve Gelecek

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mehmet Aslantaş

1071 yılında Malazgirt Ovası’nda gerçekleşen savaş, yalnızca bir askeri mücadele değil, Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu savaş, Anadolu’nun kapılarının Türklere açıldığı, Türk varlığının bu topraklarda kalıcı hâle geldiği bir olaydır. Bizans ordusunda paralı asker olarak yer alan Peçenek ve Uz (Oğuz) boylarının saf değiştirip Alpaslan’ın ordusuna katılması, zaferin Türkler lehine sonuçlanmasında kritik rol oynamıştır. Bu savaşta ne Araplar ne de başka bir millet Türkler’e destek vermiştir.

Malazgirt Savaşı’nın öncesi, Türklerin Orta Asya’dan Batı’ya doğru ilerleyişinin uzun bir sürecin parçasıdır. Oğuz boyları, Selçuklu devletinin temellerini atarken, farklı coğrafyalarda siyasi ve askeri tecrübelerini geliştirmişlerdir. Bu süreç, Türk Milletinin yalnızca askerî gücünü değil, aynı zamanda devlet yönetimi, kültürel yapı ve diplomasi alanındaki yeteneklerini de ortaya koyduğu bir dönemdir. Malazgirt, bu hazırlık ve birikimin somut bir sonucudur.

Savaşın ardından Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış, bölgede kalıcı yerleşimler başlamış ve kültürel olarak yeni bir dönemin temeli atılmıştır. Selçuklu Sultanları, şehirler kurmuş, medreseler açmış ve Türk-İslam medeniyetinin Anadolu’da kök salmasını sağlamıştır. Bu süreç, sadece askeri bir zaferin ötesinde, kültürel ve sosyal bir dönüşümün başlangıcıdır. Malazgirt, Anadolu’nun Türk yurdu hâline gelmesinin ilk ve en önemli adımıdır.

Günümüzde bazı çevrelerin “Malazgirt savaşını Türkler, Kürtler, Araplar birlikte kazandık” söylemi, tarih bilinciyle bağdaşmamaktadır. Bu tür ifadeler, Türk Milleti kavramını çarpıtmak ve milli birliğimizi zedelemek amacı taşır. Tarihi olayları etnik veya bölgesel paylara bölmek, geçmişi manipüle etmek ve toplum içinde bölücülük yaratmak anlamına gelir. Tarih, doğru okunmadığında sadece geçmişi yansıtmaz; bugünümüzü ve geleceğimizi de şekillendirir.

Türk Milleti, binlerce yıllık tarihi boyunca sayısız devlet ve imparatorluk kurmuş, büyük medeniyetler inşa etmiş bir millettir. Göktürkler’den Selçuklular’a, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreç, Türk Milletinin hem siyasi hem kültürel olarak sürekli bir varlık gösterdiğinin kanıtıdır. Malazgirt Savaşı da bu uzun tarihsel sürecin en önemli dönemeçlerinden biridir. 1071’de kazanılan zafer, yalnızca Türk Milleti’nin zaferidir; başka bir etnik grubun katılımı bu gerçeği değiştirmez.

Malazgirt’in önemi yalnızca askeri başarıyla sınırlı değildir. Bu zafer, Türklerin Anadolu’ya kalıcı olarak yerleşmesini sağlamış, kültürel ve siyasi olarak kalıcı bir etki bırakmıştır. Tarihi çarpıtmak veya farklı etnik gruplara mal etmek, sadece geçmişi yanlış aktarmak değil, milli bilinç ve kimliği tehdit etmek anlamına gelir.

Bugün tarih sahnesinde yaşanan çarpıtma girişimleri, siyasi ve toplumsal tartışmalarda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Tarihî gerçekleri çarpıtmak, milli birliği zayıflatır, toplumda kutuplaşmayı artırır ve geçmişten alınacak dersleri etkisiz hâle getirir. Malazgirt’in gerçek anlamını kavramadan, tarihsel başarıları bölgesel veya etnik paylara bölmek, milli birliğe ve toplumun huzuruna zarar verir. Tarih, yalnızca geçmişi anlatmaz; bugünümüzü ve yarınımızı da şekillendirir. Bu nedenle, tarih bilinci her birey için hayati önemdedir.

Eğitim sistemimizde tarih bilincinin doğru aktarılması, Malazgirt gibi dönüm noktalarının doğru öğretilmesi, genç nesillerin milli kimliğe sahip çıkması için kritik önemdedir. Tarihi yanlış öğretmek veya çarpıtmak, yalnızca geçmişi değil, geleceği de tehlikeye atar. Malazgirt, Türk Milletinin varlığının, gücünün ve tarih sahnesindeki haklı yerinin simgesidir; bu gerçek asla göz ardı edilemez.

Türk Milleti’nin zaferi, binlerce yıllık tarihi boyunca birçok dönemde olduğu gibi, bugün de değişmez bir gerçektir. Malazgirt’i doğru okumak, milli kimliğe sahip çıkmak, toplumsal birliği korumak ve gelecek nesillere doğru tarih bilincini aktarmak demektir. Geçmişimize sahip çıkmak, bugünümüzü ve yarınımızı güvence altına almak demektir. Malazgirt, sadece bir savaş değil; Türk Milletinin Anadolu’daki köklü varlığının, kararlılığının ve tarih sahnesindeki haklı yerinin simgesidir.

4
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Malazgirt 1071: Türk Milletinin Zaferi, Bugün ve Gelecek
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin