Gündem çok.. Konu çok, kişi çok, laf çok, söz çok.. İşte bundan güya gündem çok.
Kişiler, laflar ve günübirlik olaylara fazlaca takıldığımız için gündem çok gibi aslında..
Bir nevi üzerinde konuşurken 24 saati doldurduğumuz gündemlerin pek pek çoğu aslında gündem değil..
Her biri belli başlı üç gündemin neden sonuç ilişkisi ile birbirine bağlı uzantıları ve kalabalıkları..
Kalabalık dediysem, adım kimliğinde oldukları için maksatsız da değiller tabii..
Bu anlamda önemli olan tek şey sonuç..
(Bu anlamda şükür ki batılın temsilcisi batıya karşı 3-1 öndeyiz :D Gerisi boş)
Haliyle her bir ayrıntıyı büyük resmin içinde değerlendirmeyi başarmak gerekir..
Yoksa hani aslında tek başına gündem olmayanı gündem etmek yararlı değildir.
Ha, keşke böyle İmamoğlu’nun metro çalışmasının üstüne betonu döküp tamamen kapattığı, İnek Şaban’ın kirli tabakları direk çöpe atarak temizlediği gibi böyle bir çırpıda kurtulsak sıkıntı olan her durumdan.. :D
Ama bu da mümkün değil ki!
Kötüleri yok etmedikçe..
Bu da mümkün değil haliyle..
Hem sıkıntı kalmazsa insanların tavır iradelerine gerek kalmaz ve haliyle dünyanın sınavı olmaz!
Gördüğümüz gibi hangi yana çeksek üç dolu yaklaşım kalıyor geriye:
1. Güzel sonuçlar
2. Sıkıntısız bir dünya hayalini unutmak
3. Değerlendirmelerde yan gündemleri ana gündeme dönüştürüp eğleşmemek ve büyük resmi görmek..
Mehmet AÇIK
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
