Halkın Sesi
Birkaç gündür ailecek Mersin sahillerinde tatildeyiz. Gözlemliyoruz, izliyoruz, üzülüyoruz.
Otel, motel, pansiyon… Hepsi neredeyse bomboş. Ekonomik krizle birlikte insanlar tatilden kaçıyor. Ancak Mersin’in sorunu sadece ekonomik değil. Yıllardır süren vizyonsuzluk, lobisizlik, ilgisizlik bu güzelim kentin kaderini yazıyor.
Haziran geçti, Temmuz geçti…
Turizm beklentisi yerlerde sürünüyor. Ağustos da hareketli geçse de, olması gerekenin çok altında.
Peki biz bunu daha önce söylemedik mi?
Yıllardır, “Bu kent tatil kenti olma fırsatını elli yıl önce kaybetti” derken abartıyor muyduk?
Hayır. Aksine, bugün geldiğimiz nokta bunun kanıtı.
Doğa Var, Tarih Var, Denizin En Güzeli Var… Peki Ya Hizmet?
Mersin’in sahili Türkiye’nin en uzun sahillerinden biri. Tarihi desen binlerce yıllık.
Kum, deniz, doğa… Adeta cennetten bir köşe.
Ama bakıyorsunuz:
– Sokaklar pislik içinde.
– Elektrik yok, üç gündür beldelerde sabaha kadar karanlık.
– Sinek, haşere her yerde. İlaçlama yok, mücadele yok.
– Yol? Tin tin tini mine hanım modunda ilerliyoruz!
Bu mu tatil kenti? Bu mu misafirperverlik?
Antalya, Muğla… Onlarda Olan Ne, Bizde Olmayan Ne?
Evet, oralarda da deniz var. Ama Mersin’in denizi, kumsalı başka.
Oralarda da tarih var ama Mersin’in tarihi, dokusu daha zengin.
Peki neden onlar dünyanın dört bir yanından turist çekerken, biz hâlâ kendi kendimize tatil yapıp “ucuz yer bulduk mu mutlu oluruz” psikolojisindeyiz?
Cevabı net:
Vizyon yok. Yatırım yok. Sahip çıkan yok.
Antalya ve Muğla lobileriyle, yatırımcılarıyla, belediyeleriyle kenti pazarlıyor. Biz hâlâ Mersin’in adını Türkiye haritasında kaç kişi biliyor onu tartışıyoruz.
Bu Kent Daha Fazlasını Hak Ediyor
Mersin; doğasıyla, kumsalıyla, insanıyla, potansiyeliyle bu ülkenin gizli hazinesi. Ama ne yazık ki bu hazineye kimse sahip çıkmıyor.
Yabancı turist neden gelsin? Elektrik olmayan, yolları bozuk, hijyenin olmadığı, gece sokaklarında aydınlatma olmayan bir yere neden gelsin?
Yerel yönetimler, bürokratlar, vekiller… Bu tabloyu görmüyor musunuz?
Bu kadar mı uzaklaştınız halkın içinden?
Siz tatilinizi başka şehirlerde, başka ülkelerde yaparken, Mersin halkı kendi doğasında kendi emeğiyle yetinmeye çalışıyor. Ama bu sabır nereye kadar?
Sesleniyoruz!
Ey Mersin’in sorumluluğunu taşıyanlar!
Bu halk bu kenti seviyor. Ama bu sevgiye karşılık görmek istiyor.
Yabancı turist gelmese de olur, yerli turist gelmese de…
Ama bu kentin kendi halkı sahipsiz kalmasın!
Bırakın artık günü kurtaran açıklamaları, sosyal medya fotoğraflarını.
Gerçeklerle yüzleşin.
Bu şehir, dünyanın en güzel kenti olabilir. Ama önce siz bu kente inanın!
Mersin yalnız değil… Sahipsiz değil… Ama suskun da olmayacak.
Halkın Sesi