featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Özgür Özel’e Tokat, Muhalefete Uyarı mı? Sessizlikten Mesaja Giden Yol

Özgür Özel’e Tokat, Muhalefete Uyarı mı? Sessizlikten Mesaja Giden Yol

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÇUVAL NE ZAMAN SALLANIR?

ÖzgürÖzel’e Yapılan Saldırının Ardındaki Sessizlik ve Simgesel Anlam

Mehmet Açık – Köşe Yazısı

19 Mart’tan bu yana Türkiye, alışkın olduğu siyasi sarsıntılardan birini daha yaşıyor. Ancak bu kez sarsıntının şiddeti değil, süresi dikkat çekici: Gerilim, durulmayan bir deniz gibi dalga dalga yayılıyor. Siyasi figürler, medya organları ve sokaklar — hepsi bu dalganın içinde kendi dengesini korumaya çalışıyor.

Ana muhalefet lideri Özgür Özel’e yapılan saldırıysa, bu dalga içinde göze batmayan küçük bir sıçrama gibi görünse de, gerçekte çok daha derin bir kırılmanın sinyalini veriyor. Çünkü bu sadece bir tokat değil, bir tür mesaj.

Ama kime?

Neden şimdi?

Ve en önemlisi:

Bu tokat hangi çuvalı sallamak içindi?

Yalova’daki Sessizlik: “Düşünmek lazım”

Geçtiğimiz günlerde Yalova’da yaşanan bir olay, görünürde küçük ama simgesel değeri büyük bir örnek.

Azerbaycanlı bir gazeteci, sadece nazik bir soru sormak istemişti Sağlık Bakanı’na. Sorunun içeriği kamu yararınaydı, tonu ise son derece saygılı. Ama o soru bitmeden, gazeteci salon dışına çıkarıldı. Kaba bir dille değil belki ama “kurumsal soğuklukla” bastırıldı.

Salondaki yerel yöneticiler ve muhalefet temsilcileri olayı sessizlikle geçiştirdi. Daha sonra kulis aralarında “üzüldük”, “ayıp oldu” dendi ama kimse kamuoyuna açık bir duruş sergilemedi.

Bir CHP temsilcisinin şu cümlesi, aslında tüm atmosferi özetliyordu:

“Karşımızdaki kişi bir bakan… Düşünmek lazım.”

Evet, düşünmek lazım.

Ama şunu da sormak gerekmez mi?

Bakanın huzurunda ses çıkarmaktan çekinen bir muhalefet, kendi liderine yapılan saldırı karşısında ne kadar direnç gösterebilir?

Belki de bu yüzden, Özgür Özel’e atılan tokatın hedefi, doğrudan kişi değil; temsil ettiği “yumuşak muhalefet” anlayışıydı.

Yani bu, sadece bir tokat değil, bir “uyarı”ydı.

“Göz ucuyla değil, göz göze gelerek siyaset yapın” diyen bir mesaj.

CHP Tam “Time Out” Almışken…

CHP, iktidarın dilini dönüştürmeye çalışıyor. Daha az sert, daha çok uzlaşmacı bir çizgi tutturmaya gayret ediyor. “Normalleşme” adı altında adım atmak istiyor ama bu adımların zemini kaygan. Çünkü karşınızda, hiçbir şeyin “normal” olmadığını bilen ve bunu avantaja çeviren bir iktidar var.

İşte bu arada gelen o tokat…

Fiziksel olarak zararsız ama psikolojik ve simgesel etkisi güçlü.

O an CHP içindeki “denge arayışı” durakladı.

Bir anda gündem döndü:

Basın açıklamaları, geçmiş olsun mesajları, sosyal medya kampanyaları…

Gözler yine muhalefetin üzerine çevrildi — ama bu kez onların ne söyleyeceğinden çok, ne kadar sessiz kalacakları merak edildi.

“Çuval” Metaforu: Kim Kimi Sallıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce anlattığı o meşhur fıkra vardır:

Yaşlı bir adam trenle bir çuval dolusu fare taşıyordur.

Her 15 dakikada bir çuvalı kaldırıp sallayıp yerine koyar.

Yanındakiler sorar: “Neden sürekli bunu yapıyorsun?”

Adam cevaplar:

“Sallamazsam, fareler çuvalı kemirip kaçarlar. Ama sallarsam, kendilerine gelirler, kemirmeyi unuturlar.”

Bu fıkra, Türkiye’de siyasi iletişimin özeti gibidir.

Sallanan bir çuval gibi toplum:

Ara ara silkelenir, yönlendirilir, dikkat başka yöne çekilir.

Bir kriz biter, başka bir kriz başlatılır.

O arada ekonomik göstergeler, demokratik haklar, işsizlik oranları unutulur.

Bu sistemde esas olan şudur:

Halkın kafası karışık kalsın, ama çok da uyanmasın.

Tam uyanmaya başlarken, bir tokat gibi yeni bir “gündem” gelir.

Tokadın Ardındaki Gerçek: Mizansen mi Mesaj mı?

Bu tokat bir mizansen miydi?

Kasıtlı olarak toplumun ilgisini başka bir yöne çekmek için planlanmış bir manipülasyon mu?

Yoksa gerçekten bireysel bir eylem mi?

Belki de her ikisi aynı anda doğrudur.

Çünkü günümüz siyaseti, gerçeği ve kurmacayı bir arada yürütmeyi çok iyi biliyor.

Siyasette artık mesele “gerçeklik” değil, “görüntü yönetimi.”

Toplumun algısını yönetmek, toplumun kendisini yönetmekten daha etkili hale geldi.

Sessizlik ve Sınır: Muhalefetin Kırılma Noktası

Yalova’daki sessizlik ile Özgür Özel’e yapılan tokat arasındaki ilişki doğrudan görünmese de, zihinsel olarak birbirine bağlı.

Bir muhalefet, iktidarın temsilcisine karşı ses çıkaramıyorsa, kendi liderine yapılan saldırı karşısında da inandırıcılığını kaybeder.

Toplum bunu görüyor.

Ve giderek şu soruyu daha sık soruyor:

“Gerçekten muhalefet var mı, yoksa sadece muhalefet görüntüsü mü?”

Sonuç: Bir Sonraki Sallantıya Hazır Mıyız?

Toplumun bir çuval gibi sallandığı bu düzende, en tehlikeli şey alışmaktır.

Tokatlara, tehditlere, sessizliklere, manipülasyonlara alışmak…

Ama unutulmamalı:

Her çuval bir gün yırtılır.

Ve o gün geldiğinde içindekiler ortaya döküldüğünde, sadece fail değil; seyirci de yargılanır.

Çünkü bu düzende sessizlik de bir tavırdır.

Ve bir gün o tavrın da bedeli olur.

Mehmet Açık

Gazeteci / Yorumcu

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Özgür Özel’e Tokat, Muhalefete Uyarı mı? Sessizlikten Mesaja Giden Yol
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin