featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Atam’ın Vasiyeti, Bizim Vicdanımız: Bu Vatan Kime Emanet?

Atam’ın Vasiyeti, Bizim Vicdanımız: Bu Vatan Kime Emanet?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Köşe Yazısı | GHA

Avuçlarımızdan Kayan Vatan

Mehmet Açık 

“Bir milletin geleceği, geçmişine ve değerlerine sahip çıkmasıyla mümkündür.”

Bugün, büyük şehirlerin karmaşasında, ekonomik kaygıların pençesinde, daha iyi bir yaşam peşinde sürüklenirken…

Biz neyi kaybettiğimizin farkında mıyız?

Çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakmak adına çıktığımız bu yolda, elimizdeki en kıymetli emaneti, vatanı, yavaş yavaş avuçlarımızdan kaydırıyoruz.

Sabah işe yetişme telaşı, akşam geçim derdi…

Krediler, faturalar, zamlar…

Bütün bunların arasında gözümüzü en önemli gerçeğe kapatıyoruz:

Bu topraklar, birilerinin gece gündüz çalışmasıyla değil; kanıyla, canıyla, fedakârlığıyla var oldu.

Şimdi biz, göz göre göre kaybediyoruz; hem de sessizce, hissetmeden…

Oysa daha 100 yıl bile geçmedi üzerinden…

Anadolu’nun dört bir köşesinde, sur diplerinde, siperde, aç susuz, ölümüne savaşarak bize bu vatanı emanet eden atalarımızı unuttuk mu?

Dumlupınar’da, Çanakkale’de, Sakarya’da; kucağında mermiyi taşıyan anaları, daha bıyığı terlememiş delikanlıları unuttuk mu?

Bugün, Atatürk’ün “Türk Milleti” diyerek yücelttiği o kutlu isimde kaç kişi hakkıyla yer alabiliyor?

Gözümüz günlük menfaatte, kulağımız bireysel çıkarın sesinde…

Milli ruhumuz körelirken, vatan kavramı sadece kimlik kartındaki bir doğum yeri hanesine mi sıkışıp kalacak?

Atam’ın vasiyetine layık mıyız?

Korkarım ki, Atam’ın “muasır medeniyetler seviyesine çıkacak” dediği Türk Milleti biz değiliz, olamıyoruz…

Çünkü medeniyet sadece bina dikmekle, ekonomi büyütmekle olmaz.

Önce ahlâk, karakter, fedakârlık ve vatan sevgisiyle olur.

Önce yürekte olur.

Bugün, sessizce kaybediyoruz.

Toprağımızı değil belki, ama ruhumuzu…

Onurumuzu, kimliğimizi, aidiyetimizi kaybediyoruz.

Daha çok kazanmak için uğraştıkça, insanlığımızı yitiriyoruz.

Daha iyi yaşamak için koşturdukça, yaşanacak bir ülkeyi kaybediyoruz.

Ve kimse fark etmiyor…

Çünkü kaybedişler sessizdir.

Ses çıkmaz, kan akmaz, ama kayıp büyür.

Unutmayın:

Vatan sadece bir toprak parçası değildir.

O toprak için dökülen kan, verilen söz, gösterilen dirençtir vatanı vatan yapan.

Bugün ayakta durmamızın sebebi olan şehitlerimize borcumuz, sadece saygı duymakla bitmez.

Bu vatanı aynı kararlılıkla korumakla olur.

Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü unutmayalım:

“Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yüceltecek sizsiniz.”

Tarihî bir anekdot:

Çanakkale Savaşı’nda bir asker, yaralı halde yere düştüğünde, komutanı “Kalk oğlum!” diye seslenir.

Asker zorlukla başını kaldırır ve şöyle cevap verir:

“Komutanım, bu topraklar ayağımın altından kaymasın diye bastırıyorum.”

Bugün biz de aynı sorumluluğu taşımak zorundayız.

Bastırmazsak, kaybederiz.

Toprağımızı değil sadece; tarihimizle, şerefimizle, geleceğimizle birlikte kaybederiz.

Son sözümüz olsun:

Vatan, sadece uğrunda ölünecek bir kutsal değil, aynı zamanda yaşarken hakkını vermemiz gereken bir emanettir.

İşte o emaneti taşımak, bugün her zamankinden daha zor ve daha gerekli.

Çünkü bir millet, ancak geçmişine sahip çıkarak geleceğini inşa edebilir.

Ve vatan, sadece silahla değil, bilinçle, sadakatle ve yürekle korunur.

(GHA)

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Atam’ın Vasiyeti, Bizim Vicdanımız: Bu Vatan Kime Emanet?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin