featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Adnan Kahveci’nin Ölümü: Kaza mı, Suikast mı? Oğlundan Şok İddialar

Adnan Kahveci’nin Ölümü: Kaza mı, Suikast mı? Oğlundan Şok İddialar

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mehmet Açık – GHA Köşe Yazısı

Türkiye siyasi tarihinin en dürüst, en idealist ve belki de en yalnız devlet adamlarından biri olan Prof. Dr. Adnan Kahveci, tam da “sistem”e kafa tuttuğu dönemde, 5 Şubat 1993’te bir trafik kazasında hayatını kaybetti. O gün bugündür, bu ölümün bir “kaza” mı yoksa “düzenlenmiş bir organizasyon” mu olduğu hep tartışıldı.

Ancak 2015 yılında Cihan Kahveci, babası hakkında yaptığı bir açıklamayla bu tartışmayı çok daha derinleştirdi. Şirin Payzın’ın “360 Derece” programına konuk olan Cihan Kahveci, ilk kez açıkça “babam suikasta kurban gitti” dedi ve bir isim verdi: Erhan Göksel.

Hollywood Senaryosunu Aratmayan Ölüm

Cihan Kahveci’nin anlatımına göre, babasının hayatına mal olan o organizasyon, Hollywood filmlerine taş çıkartacak kadar planlıydı. Ona göre aynı ekip, 1993’te Turgut Özal’ı zehirleyen güçtü. Ortak noktada ise MOSSAD vardı. Cihan Kahveci, babasının suikastini düzenleyen kişinin kamuoyunda siyasi analizleriyle tanınan Erhan Göksel olduğunu iddia etti. Göksel, 2010 yılında New York’ta bir otel odasında ölü bulunmuştu. Resmi kayıtlara göre ölüm nedeni kalp krizi. Ama iddialar bunun bir “intikam infazı” olabileceğini düşündürüyor.

Cihan Kahveci’nin ifadesine göre:

“Kaza, Hollywood filmlerinde görülmemiş bir organizenin sonucuymuş. Düzenleyen, aynı zamanda Özal’ı da zehirleyen, danışman kılığında yanaşan, daha sonra Verso Siyasal Araştırma Şirketi’ni kurarak anketler yapan Erhan Göksel’di. Bu işi 10 milyon dolara yapıyor.”

Adnan Kahveci: Sistemle Hesaplaşan Bir Beyin

Amerika’da yüksek elektrik mühendisliği eğitimi alan Adnan Kahveci, parlak kariyerini geride bırakıp memleketine döndü. Bakanlık koltuklarına oturdu ama Sümerbank takım elbisesiyle, eski model arabasıyla, maaşıyla yetinip çocuklarını devlet okulunda okutmasıyla hatırlandı. Özel bir uçağa binmedi, yolculuklarını karayoluyla yapardı.

Öldüğünde banka hesabında tek kuruş yoktu. Evinin kredisi devam ediyordu. Çocuklarının eğitim masrafları bir vakıf tarafından karşılandı. Evinin borcunu halktan toplanan yardımlar kapattı. Bu, ne yolsuzluk ne saltanat… Sadece onurlu bir devlet adamının yaşamı ve ölümüydü.

O Sözle Hatırlandı…

Ardında kalanlar arasında sadece bir miras yoktu; bir söz vardı, devlet yönetimine dair unutulmayacak bir ilke:

“Devlet adamları fakir ölmelidirler ki, idare ettikleri milletler zengin ve mesut olsunlar.”

Adnan Kahveci’nin kaybı sadece bir siyasetçinin ölümü değil, belki de Türkiye’nin geleceğine dair bir idealin susturulmasıydı. Ölümüyle kapanmayan dosyası, oğlu Cihan Kahveci’nin iddialarıyla yeniden açıldı.

O şimdi ebedi istirahatgâhında sessiz ama onurlu… Belki de bugün hâlâ sorulması gereken soru şu:

Adnan Kahveci neden öldü? Ve kim susturdu?

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Adnan Kahveci’nin Ölümü: Kaza mı, Suikast mı? Oğlundan Şok İddialar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin