Ankara: İsa Yusuf Alptekin Vakfı, Türkiye’nin Çin ile yürüttüğü dış ticaret politikaları ve Doğu Türkistan meselesine ilişkin resmi tutumuna yönelik sert bir açıklama yayımladı. Vakıf, Türkiye’nin Çin’e karşı yalnızca ekonomik değil, milli ve ahlaki anlamda da daha kararlı bir politika yürütmesi gerektiğini vurguladı.
Vakıf Başkanı Cahit Dak imzasıyla kamuoyuna duyurulan açıklamada, Türkiye’nin Çin’den yaptığı ithalatın 44,9 milyar dolar, ihracatının ise sadece 3,7 milyar dolar seviyesinde olduğuna dikkat çekildi. Yaklaşık 41 milyar dolarlık dış ticaret açığına işaret eden açıklamada, “Bu tablo, Türkiye’nin Çin karşısındaki ekonomik bağımlılığının ve dış ticaret dengesizliğinin açık göstergesidir” ifadeleri yer aldı.
“Bu Yalnızca Ekonomik Değil, Ahlaki Bir Sorundur”
Vakıf, Türkiye’nin Çin ile yürüttüğü ilişkilerde sadece ticari rakamları esas almasının yeterli olmadığını, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinin artık göz ardı edilemeyeceğini belirtti. Açıklamada, “Çin ile masaya oturan yöneticilerimizin, toplama kamplarında yaşanan insanlık dışı uygulamaları da gündeme getirmesini bekliyoruz” denildi.
3 Maddelik Talep Listesi Sunuldu
Vakıf açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik üç somut talep sıralandı:
1. Urumçi’de Konsolosluk Açılması: Türkiye, Urumçi’de diplomatik bir temsilcilik açarak Doğu Türkistan’daki soydaşlarıyla bağını güçlendirmelidir.
2. Bağımsız Çin Araştırmaları Merkezi Kurulması: Türkiye’de Çin’i siyasi, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla izleyen bağımsız bir merkez kurulmalıdır.
3. Filistin Yaklaşımının Çin’e de Yöneltilmesi: Türkiye, Ortadoğu’da Filistin için sergilediği diplomatik refleksin benzerini Doğu Türkistan için de göstermelidir.
“Bu, İnsan Hakları Değil; Bir Onur ve Bağımsızlık Meselesidir”
Vakıf, Doğu Türkistan’da milyonlarca insanın toplama kamplarında tutulduğunu, binlerce ailenin parçalandığını ve Uygur halkının kültürel, dini ve milli kimliğinin sistematik biçimde yok edilmek istendiğini belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu mesele yalnızca bir insan hakları sorunu değildir. Aynı zamanda bir kardeşlik, bir onur ve bir bağımsızlık meselesidir.”
Açıklamada, efsanevi lider İsa Yusuf Alptekin’in sözlerine atıf yapılarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan davasında müzakere masasında onurlu bir yer edinmesinin tarihi bir sorumluluk olduğu vurgulandı.
“Türkiye Hem Ekonomik Bağımsızlığını Hem Milli Haysiyetini Korumalıdır”
Vakıf, Türkiye’nin jeopolitik konumunu etkin diplomasiyle değerlendirmesi gerektiğini belirterek, ekonomik çıkarların milli haysiyetin önüne geçmemesi gerektiğini savundu. Son olarak kamuoyuna şu mesajla seslenildi:
“Devletimizden beklentimiz, bu avantajı diplomasi sahasında etkin şekilde kullanarak, hem ekonomik bağımsızlığımızı hem de milli haysiyetimizi korumasıdır.”
Haber: Hasan Akar – Özel