featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Zihin Neyle Doluysa, Dünya da Odur

Zihin Neyle Doluysa, Dünya da Odur

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Buse Yılmaz

“İnsan kalbinde ne taşırsa dünyayı da öyle görür. İnsan yüreğinde ne taşıyorsa karşısındakine onu verir. İnsan aklında ne taşıyorsa hayatına onu katar.”

– Johann Wolfgang von Goethe

“Zihin neyle doluysa, göz onu görür.”

– William Blake

Bu iki cümle, hayatın özüne dair yazılmış en sade ama en çarpıcı hakikatlerden biridir. Her birimiz aynı gökyüzünün altındayız, aynı şehri paylaşıyoruz, aynı sabaha uyanıyoruz. Ancak her birimiz o sabaha farklı bir gözle, farklı bir yürekle ve bambaşka bir zihinle bakıyoruz. İşte bu yüzden kimimiz pencereyi açtığında serin bir meltemi hissederken, kimimiz yalnızca camdaki buğuyu görürüz.

Zihin Aynası: Dışarıyı İçeriden Görmek

Zihin bir mercek gibidir; dış dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi gösterir. Eğer zihin sürekli olumsuzluklarla, eleştiriyle, kıyasla ve korkuyla doluysa, etrafa da bu duyguların gözlüğüyle bakarız.

Bir arkadaşımızın iyi niyetli bir sözünde ima arar, bir tebessümde samimiyet değil alay görürüz. Güzel bir manzarada önce çöp kutusunu fark ederiz. Çünkü zihin neye odaklıysa, göz ona odaklanır.

Bu yalnızca algımızı değil, insan ilişkilerimizi de derinden etkiler. Zihninde huzursuzluk taşıyan bir insan, çevresine de huzursuzluk yayar. Şüpheyle bakan biri, güvenin filizlenmesine engel olur. Korkularıyla hareket eden bir zihin, cesareti törpüler.

İçsel İklimimiz Dışarıyı Nasıl Boyar?

Tam tersi de mümkündür. Zihin şükranla doluysa, hayata bir hediye gibi yaklaşır. Bir fincan kahvede sohbetin sıcaklığını hisseder. Yağmurda ıslanmayı şikâyet değil, canlanma sayar. Zorlukları yok saymaz ama içinden geçerken öğrenmeyi bilir.

Zihin neyle beslendiyse, onunla büyür. Eğer iç dünyamızda umut, şefkat, anlayış ve barış varsa, dış dünya da bize bu duygularla karşılık verir. Bu bir yankıdır. Ne verirsek, onu alırız.

Dünyayı Değiştirmek mi? Önce Zihni Temizlemek

Daha huzurlu bir hayat için önce dünyayı değil, kendi içimizi düzeltmeliyiz. Çünkü dış dünyayı değiştirmek çoğu zaman elimizde değildir. İnsanlar bizim istediğimiz gibi davranmaz, hayat her zaman planladığımız gibi gitmez. Ama zihnimizde neye yer verdiğimiz tamamen bizim seçimimizdir.

Bazen bu bir seçim değil, alışkanlık da olabilir. Sürekli olumsuzu gören bir zihin, bunu bir savunma mekanizması haline getirmiş olabilir. Ancak bu alışkanlıklar farkındalıkla değiştirilebilir.

Küçük adımlarla başlayabiliriz.

Her sabah uyanınca minnet duyduğumuz üç şeyi hatırlamak,

Gün içinde güzel bir anı fark ettiğimizde onu not almak,

Eleştirmek yerine anlamaya çalışmak,

Yargılamak yerine dinlemek,

Şikâyet etmek yerine sorumluluk almak…

Bunlar ilk başta basit görünse de, zihni dönüştürmenin temelleridir. Çünkü zihin neyle beslenirse, kalp de onunla atar. Kalp nasıl atarsa, hayat da öyle yaşanır.

Sonuç Yerine: İçerideki Baharı Dışarı Taşımak

Belki de asıl mutluluk, dışarıda bir yerlerde değil; gözümüzün önündeki güzellikleri fark edebilme yetimizdedir. Belki de asıl huzur, başkalarını değiştirmeye çalışmakta değil; kendimizi dönüştürmekte saklıdır.

Dünya bize nasıl görünüyorsa, zihnimiz öyle çalışıyordur. Bakış açımız değişirse, gördüğümüz dünya da değişir. Zihnimizi temizlediğimizde, hayatımız da berraklaşır.

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Zihin Neyle Doluysa, Dünya da Odur
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin