HALKIN SESİ | Bilgelik Susar, Cehalet Bağırır
Sokrat şöyle der:
“Bir eşek bana tekme atarsa, onu dava mı edeyim, şikâyet mi edeyim, yoksa tekme mi atayım?”
Bu derin soruda saklı olan gerçek; her kavgaya girmenin, her sesi cevaplamanın ve her haksızlığa aynı dille karşılık vermenin akıl ve erdem olmadığını gösteriyor.
Mesele tüm tartışmaları kazanmak değildir.
Mesele, enerjimizi gerçekten hak eden insanlara, hak eden konulara ayırmaktır.
“Cehalet bağırır, bilgelik susar!”
Zira gerçek bilgelik kendini haykırarak değil, vakar içinde gösterir. Gürültü, hakaret ve saldırganlık; haklılığı değil, yetersizliği ve öfkeyi gösterir.
Bugünlerde pek çok kişi yüksek sesle konuşmayı haklılıkla karıştırıyor. Oysa haklı olanın sesine gerek yoktur, duruşu yeterlidir.
“Birinin sadece hakaret ve gürültü sunacak bir şeyi kaldıysa, en güçlü tepki sessizliktir.”
Çünkü sessizlik, bir reddedişin, bir üstünlüğün ve bir asaletin dilidir.
Gerçek zekâ kendini dayatmaz, sadece parıldar.
İçinde hakikat olanın, bağırmaya, tehdit etmeye, saldırmaya ihtiyacı yoktur.
Unutmayalım:
Bizi provoke edenin seviyesine inmek, bize değil ona kazandırır.