featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Halkın Sesi — Sokaklarımızın Halleri

Halkın Sesi — Sokaklarımızın Halleri

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Yazmayım, vurdum duymaz olayım, duyarsız olayım diyorum, ama olmuyor işte.”

Bu cümle tek başına bütün bir akşamın, bir mahallenin, belki de bir ülkenin yorgunluğunu özetliyor. İçimde büyüyen sızıyı saklayamıyorum; çünkü gözlerimizin önünde bir çürüme akıyor ve biz çoğu zaman bunu görmezden gelmeyi tercih ediyoruz.

Toplumumuzun tablosu hiç iç açıcı değil. Özellikle 15–25 yaş arası genç kuşakta korkunun, saygının yerini pervasızlık aldı. Gelecek kaygısı yok; onun yerine “bugün ne yaparsam adım daha çok konuşulur” kaygısı var. Cezaevine girmek, birini yaralamak, hatta öldürmek; bazı çevrelerde bir “itibar” maddesine dönüştü. Suç işleyen gençler; utanmak, sorgulanmak yerine övülüyor, alkışlanıyor. Bu nasıl bir yozlaşmadır?

Bir babaya bakıyorsunuz: “Aslan oğlum, bu günler de geçer, yine girersin gene çıkarsın” diyor. Bir başka babanın gururuyla “Çakallara göz açtırmaz benim aslanım” sözleri yankılanıyor. Oğul hırsızlık, şiddet ya da uyuşturucu nedeniyle cezaevindeyken baba bu durumu adeta bir başarı hikâyesi gibi anlatıyor. Bu; sosyal bir çürümedir, ahlaki bir çöküştür.

Peki nerede hata yaptık? Elbette suçun sorumlusu sadece aile değil. Eğitim eksikliği, işsizlik, sosyal adaletsizlik, sokak kültürünün yükselişi, yozlaşmış medya temsilleri—bütün bunlar birleşerek gençlerin yönünü çalıyor. Ama aile de toplumun bir aynasıdır. “Biz ne isek, çoluk çocuğumuz da o olur” sözü boşuna söylenmemiş. Evde başlayan saygısızlık, okulda görmezlikten gelinen disiplin sorunları ve mahallede normalleşen şiddet; gençlerin karakterini biçimlendiriyor.

Sokaklarımız Meksika’ya, Kolombiya’ya dönüşüyor gibi sözler abartılı gelmeyebilir. Haberlerdeki “güvenlik” başlıkları, sosyal medyadaki övünen paylaşımlar, magazinsel şiddet anlatıları; çağın sağlıksız bir kültürünü besliyor. Bizim televizyonlarımız, dizilerimiz, sosyal platformlarımız suçun romantikleştirilmesine çanak tutuyor. Gençler rol modelleri yanlış seçince, rotasını kaybediyor.

Çözüm basit değil; kolay reçeteler de yok. Ama susarak, görmezden gelerek yapılacak hiçbir iş kalıcı olmaz. Öncelikle aileler uyanmalı; çocukların davranışlarını mazur göstermek değil, yanlışlarını düzeltmek görevimiz. “Oğlum bu hallere düşse de biz arkasında dururuz” yaklaşımı, kısa vadede bir sığınak sağlasa da uzun vadede topluma zarar verir.

Eğitim kurumları güçlendirilmeli; sadece akademik bilgi değil, ahlaki eğitim, vatandaşlık bilinci ve mesleki yönlendirme öncelik olmalı. Gençlere umut verecek iş sahaları oluşturulmalı; boş zamanlarını faydalı işler, spor, sanat ve mesleki eğitimle dolduracak projeler desteklenmeli. Yerel yönetimler ve STK’lar el ele verip, mahalle kültürünü yeniden inşa etmelidir.

Medya da sorumluluğunu hatırlamalı. Şiddeti, suçu haberleştirirken onun glamorize edilmesine izin vermemeli; gerçek mağdurların sesi daha çok duyurulmalı. Gençlere gerçekçi rol modeller sunulmalı; başarı hikâyeleri yalnızca servet veya şiddet üzerinden anlatılmamalı.

Son olarak devlet politikaları: Sosyal destek programlarıyla ailelerin ekonomik sıkıntıları hafifletilmeli; adalet sistemi caydırıcı ama aynı zamanda rehabilite edici olmalı. Cezaevleri yalnız cezalandırma değil, ıslah ve mesleki eğitim merkezleri olmalı ki “döngü” kırılabilsin.

Dualarla yetinmeyelim; karşı koyalım. “Allah evlatlarımızı iyilerle karşılaştırsın” demek güzel bir dilek ama yetmez. İyilerle karşılaşabilmeleri için onları doğru yerlere yönlendirmek, kötü örnekleri görünmez kılmak ve toplumsal sorumluluğu herkesin omuzlarına eşit dağıtmak zorundayız.

Biz ne isek, çocuklarımız da o olacaktır; ne eksik, ne fazla. Eğer bugünün ebeveyni, öğretmeni, komşusu, belediye başkanı ve medya yöneticisi “duyarsız” kalmaya devam ederse, yarın çok daha ağır faturalar ödeyeceğiz. Hepimize düşen görev, önce vicdanımızı, sonra mahallemizi, sonra ülkemizi onarmaktır.

Halkın sesi susmaz; ama hepimiz de sessiz kalmayalım.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Halkın Sesi — Sokaklarımızın Halleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin