KÖŞE YAZISI
Nur Batur
Ortadoğu’da taşlar yeniden yerinden oynuyor. İsrail ve ABD’nin uzun vadeli stratejik hedefi artık gizlenmiyor. Hedef, açık ve net: İran’daki rejimi devirmek. Nasıl mı?
Geçmişe bakalım. İsrail’i tehdit ettiğini söyleyen kim varsa bugün artık yok. Ne Yaser Arafat kaldı, ne Saddam Hüseyin, ne Muammer Kaddafi, ne de Beşar Esad tam anlamıyla ayakta. Sadece, 45 yıldır ayakta duran İran’daki mollalar rejimi kaldı. Şimdi sıra orada gibi görünüyor.
Son iki yılda İsrail, İran’ın Irak, Suriye, Lübnan ve Gazze’deki kollarını birer birer kesti. İran’ın Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün üst düzey komutanları uyudukları yataklarda nokta atışıyla vuruldu. Bu sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda rejimin güvenlik ve istihbarat sisteminin çökmesi anlamına geliyor.
Bu, dünya istihbarat tarihine geçecek bir operasyon zinciri. İran gibi, 45 yıldır sokaklarda vinçlerle muhaliflerini asan bir rejimde bu kadar derin ve nokta atışı operasyonların yapılması, içeriden destek almadan mümkün değil. CIA, MI6 ve MOSSAD bu süreçte etkin bir rol oynuyor. Nokta operasyonların başka bir açıklaması yok.
Peki şimdi ne olacak?
İsrail Başbakanı Netanyahu açık açık çağrısını yaptı: İran halkı rejime karşı harekete geçmeli. Amaç, bombardımanlarla birlikte içeride halk ayaklanmalarını tetiklemek.
Şunu kabul etmek gerek: İran halkı, kültürü, tarihi, eğitimi, sineması ve sanat gücüyle bölgenin en güçlü halklarından biri. Fakat 45 yıldır İslamcı rejimin altında nefes almaya çalışıyorlar. Bugüne kadar birçok defa ayaklandılar ama her defasında bastırıldılar.
Peki bu kez farklı olur mu?
İsrail’in saldırılarına karşı halk rejimin etrafında mı kenetlenecek? Yoksa bu, rejimin sonunu getirecek halk hareketi mi olacak?
Kilit nokta şu: 7 milyon İranlı Kürt. Son büyük ayaklanma da Kürt bölgelerinde başlamıştı. Eğer Kürtler yeniden harekete geçerse, ABD tıpkı Irak ve Suriye’de olduğu gibi “koruma” gerekçesiyle müdahil olabilir. Bu durumda Kürtler, İran’da da savaşın kaderini belirleyecek halk olabilir.
Her şey adım adım ilerliyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) yolundan sapmadan yürümeye devam ediyor gibi…