Yazan: Fatih Küpeli
En kahraman, en milliyetçi, en vatansever, en “Vatan, Millet, Sakarya” tutkunu arkadaş! Türk olmak sadece esip savurmak, yol kesip hesap sormak ya da kaba kuvvet kullanmakla mümkün değildir. Öyle olsaydı, dünya Türk’ün türküsünü dinlerdi. Atalarımızın dediği gibi: “Lafla peynir gemisi yürümez.” Çünkü Türklüğün temelinde derin bir kültürel birikim, gelenek, görenek ve ileri görüşlülük yatar.
Sen, neyin ne olduğunu bilmeden meydanlara atılmış, kendini “Ali kıran baş kesen” gibi görüyorsun. Oysa gerçeklere ulaşmak istiyorsan yol hazır: Kollarını sıva ve seni gerçeğe ulaştıracak doğru yola gir.
Öncelikle Göktürk Yazıtları, Divan-ı Lügat’it Türk, Dede Korkut Hikâyeleri ve binlerce yılın süzgecinden damıtılmış ata destanlarını öğrenmelisin. Manas Destanı’ndan haberin var mı? Dünyanın en uzun destanı olan bu eser hâlâ Manasçılar tarafından köy köy, kasaba kasaba anlatılıyor. Tüm destanı sözlü olarak belleğinde tutan bu geleneği anlamak, kültürel zenginliğini kavramanı sağlar.
Kendini bilebilmek için önce özünü, kimliğini ve kültürel değerlerini tanımalısın. Bunları bilmek yetmez; sahip çıkmalı, çevrendekilere anlatmalı, okullarında öğrencilerine aktarabilmelisin. Tarihi tersten okumak yerine, onun hakkını verecek, kültürünü koruyacaksın.
Folklor ve Masalların Önemi
• Folklorik değerler: Masallar, halk öyküleri, bilmeceler, tekerlemeler, adet ve gelenekler hem kültürünü hem de kimliğini şekillendirir.
• Halk oyunları ve müzik: Türkiye’nin halk oyunları ve müziği, dünya çapında başarılar kazanıyor. Bu güzelliklere saygı göstermeli, onları kutsal bir miras gibi görmelisin.
• Edebiyat ve türküler: Neşet Ertaş, Âşık Veysel, Yunus Emre, Karacaoğlan gibi sanatçıların eserlerine yakın durmalısın. Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin gibi aşk hikâyeleri, kültürel hafızamızın değerli parçalarıdır.
Önemli bir örnek: Eflatun Cem Güney, Türk masallarını derleyerek günümüz Türkçesine aktardı ve 1972’de Uluslararası Andersen Ödülü aldı. Masallar sadece hikâye değil, bir ulusun değerlerini, dünya görüşünü ve hayal gücünü yansıtan kültürel mirastır. Çocuklarımıza kendi kahramanlarımızı ve masallarımızı anlatarak milli bilinci güçlendirebiliriz.
Kimliğe Sahip Çıkmak
Kendi kültürüne sahip çıkmazsan, başkalarının kültürlerine yakın yetişen bireyler ortaya çıkar. Sen, bilmediğin yerde ahkâm kesmeyecek, haddini bileceksin. Ancak bu şekilde “Ben Türk’üm” diyebileceksin. Kafatasçı, temelsiz bir anlayışla Türklük olmaz.
Diğer etnik kökenlerin, kendi kültürleri ve kimlikleriyle özgürce var olma hakları nasıl saygı görüyorsa, sen de kültürünle övünme ve kendini ifade etme hakkına sahipsin. Yolun doğru, hedefin sağlam olduğu sürece.
Sonuç
Ulusunun değerlerini bilmek ve sahip çıkmak, milliyetçiliğin ve vatanseverliğin en gerçek hâlidir. Tarihini öğren, folkloruna sahip çık, masallarını aktar, kültürünü yaşat. Ancak o zaman kendini ve ulusunu tam anlamıyla anlayabilir, milliyetçi duruşunu sağlam temeller üzerine inşa edebilirsin.