featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Uyuşturucu, Kimlik Bunalımı, Umutsuzluk: Gençliğimiz Alarm Veriyor

Uyuşturucu, Kimlik Bunalımı, Umutsuzluk: Gençliğimiz Alarm Veriyor

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nihal Taş’ın kaleminden :

Karanlık Bir Dönem: Gençlik, Gelecek ve Ahlakî Çöküş”

Türkiye, son yıllarda pek çok alanda ciddi sıkıntılarla boğuşuyor. Bir kesim saltanat içinde rahat yaşarken, büyük çoğunluk geçim derdiyle, ekonomik zorluklarla mücadele ediyor. Her geçen gün artan işsizlik oranı, düşük ücretler ve yüksek yaşam maliyetleri, halkın büyük kısmını karamsarlığa itiyor. Ancak belki de en büyük tehlike, gençliğimizin geleceğine yönelik ciddi bir kayıp. Eğitimdeki iflas, sağlık sistemindeki çözümsüzlük ve ailelerin üzerinde artan baskı, gençlerin uyuşturucu batağına düşmesine, toplumsal değerlerin hızla yok olmasına yol açıyor.

Eğitim ve Sağlıkta Çöküş: Gençler Geleceksiz Kalıyor

Ülkemizde eğitim sistemi ne yazık ki sadece öğrencileri değil, aileleri de derinden etkiliyor. Eğitimde kalite düşerken, eğitimcilerin elindeki kaynaklar da giderek tükeniyor. Öğrencilerin çoğu, “iyi bir eğitim” yerine “hayatta kalmak” için mücadele ediyor. Mezuniyet sonrası işsizlik, gençlerin potansiyellerini kaybetmesine ve daha karanlık bir yola sapmalarına sebep oluyor.

Sağlık sisteminde yaşanan tıkanıklık, hem gençlerin hem de yaşlıların erişebileceği hizmetleri kısıtlıyor. İhtiyaç duyulan psikolojik destek, uyuşturucu bağımlılığı ve depresyon gibi sorunlarla mücadele eden gençlere yeterli destek sunulamıyor. Aileler, sağlık sorunlarıyla boğuşurken, gençler de hızla ruhsal boşluklar içine sürükleniyor. Bu da onları daha tehlikeli yollara yönlendiriyor.

Sosyal Medyanın Zehirleyici Etkisi: Gençler Kimlik Bunalımı İçinde

Bir yandan sosyal medya, sanal dünyada herkesin “mükemmel” olduğu bir dünyayı sergiliyor. Gençler bu ortamda sürekli olarak dış görünüş, popülerlik ve maddi başarıyı ön planda tutuyor. Her şey anlık paylaşımlarla onaylanıyor ve sosyal medyada geçirdiği zaman, reel hayattan daha gerçek hale geliyor. İşte burada da tehlike çanları çalmaya başlıyor. Gençler, özde gerçek kimliklerini bulmak yerine, başkalarının hayatlarını kopyalamaya çalışıyorlar. Gelişen bu sahte dünya, onları daha da yalnızlaştırıyor ve kimlik bunalımına sürüklüyor.

Sosyal medya, aynı zamanda negatif düşüncelerin ve zehirleyici içeriklerin hızla yayıldığı bir ortam haline geldi. Özellikle gençlerin sürekli karşılaştığı şiddet, cinsellik ve nefrete dayalı içerikler, zihinlerini zehirliyor. Hatalı örneklerle beslenen gençlerin, toplumdan ve geleneksel değerlerden hızla uzaklaştığına şahit oluyoruz. Bu gençlerin çoğu, kendi kimlikleri ve değerleriyle ilgili derin bir boşluk içinde yaşıyor.

Uyuşturucu: Yıkıcı Bir Alışkanlık

Uyuşturucu bağımlılığı, Türkiye’nin en büyük toplumsal yaralarından birine dönüşmüş durumda. Gençler, hayattan kaçmak için uyuşturucuya yöneliyor, ancak bu “kaçış” onları büyük bir çöküşün içine itiyor. Madde bağımlılığı sadece bireyleri değil, aileleri ve toplumu da derinden etkiliyor. Gençlerin uyuşturucu batağına düşmesi, sadece bireysel bir sorun olmaktan çıkıp, toplumsal bir krize dönüşmüş durumda. Eğer bu sorun zamanında çözüme kavuşturulmazsa, geleceğimizin karanlıkta kalacağı kesin.

Ahlakî Çöküş: Değerler Yok Oluyor

Toplumun en temel değerleri, hızla erozyona uğruyor. Ahlak, artık sadece bir geçmişin hatırası gibi kalıyor. Ne yazık ki, insanlar birbirine saygı göstermek, dürüst olmak ve toplumun menfaatlerini gözetmek yerine, daha çok çıkar peşinde koşar hale geliyorlar. Geleneksel değerler, kültürel miraslar ve sosyal bağlar bir bir yok oluyor. Özellikle genç nesil, ahlakî pusulasını kaybetmiş durumda. Bu durum, toplumsal huzursuzlukları artırıyor ve daha büyük sorunların temelini atıyor.

Sosyal Sorumluluk: Gidişata Dur Dediğimizde Değişim Başlar

Bütün bu sorunlar karşısında bizlerin, toplum olarak sorumluluğumuzu hatırlamamız gerekiyor. Saltanat içinde rahat yaşayanlar, halkın acılarına kayıtsız kalamazlar. Gençlerimizi ve toplumumuzu bu karanlık yola sürüklemektense, onlara umut ışığı olmalıyız. Eğitimi, sağlığı, aileyi ve ahlakı yeniden inşa etmeliyiz. Sosyal medya kullanımını denetleyip, doğru içeriklere yönlendirecek eğitimler vermeliyiz. Uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele için daha etkin politikalar geliştirmeliyiz.

Bugün, bu gidişata dur demek ve geleceğimizi daha parlak hale getirmek için hepimize büyük görevler düşüyor. Toplum olarak, daha bilinçli ve sorumlu bir şekilde hareket edersek, gençlerimiz ve ülkemiz için hala umut vardır. Gençlerimizi sadece geleceğe değil, doğru bir geleceğe hazırlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Nihal Taş

2
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Uyuşturucu, Kimlik Bunalımı, Umutsuzluk: Gençliğimiz Alarm Veriyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin