Bir Kıvılcım Yeter
Derya Morcalı yazdı
Ne iç siyaset ilgimi çekiyor artık, ne de dış siyasetin diplomatik manevraları. Kalem elimde soğudu. Haftalardır yazamıyorum. Yazacak bir şey bulamıyorum çünkü gözümün önünde olup bitenler karşısında kelimeler anlamını yitiriyor.
Gazze’de çocuklar hâlâ ölüyor. Kadınlar sığınaklarda yaşam mücadelesi veriyor. Gençler, daha hayata tutunamadan toprağa düşüyor. Sessizliğimizin, hareketsizliğimizin ortasında insanlık bir kez daha can çekişiyor.
Ve biz, bunu izliyoruz.
Kimi zaman bir haber kuşağında, kimi zaman sosyal medyada birkaç saniyelik videolarda… Alışıyoruz. Alıştırılıyoruz. Kanıksıyoruz.
Bundan utanıyorum. Yaşamaktan değil, yaşamaya devam ediyormuş gibi yapmaktan utanıyorum. Nefes almak bile ağır geliyor bazen, çünkü her nefeste Gazze’de nefesi kesilenlerin hayaleti var.
Bu gece yeni bir saldırının haberi daha geldi. İsrail ve ABD’nin CENTCOM üzerinden İran’a yönelik operasyon hazırlığında olduğu söyleniyor. Herkesin gözü kulağı bu gelişmede. Ama ben bir başka soruyu soruyorum:
Biz ne yapıyoruz?
Yıllardır sözde kınamalar, yarım ağız tepkiler, birkaç insani yardım tırı dışında ne yaptık? Gazzeliler hâlâ yalnız. Ve bu yalnızlık sadece coğrafi değil; vicdani bir çöküşü de gösteriyor.
Bugün Avrupa’nın farklı ülkelerinde, dünyanın dört bir yanında insanlar Gazze için sokaklara çıkıyor. Ya biz? Biz neden yürümüyoruz? Neden bizden bir kıvılcım çıkmıyor?
Tarih boyunca mazlumun yanında durmuş bir milletin çocuklarıyız biz. Ecdadımız zalime boyun eğmedi. Bugün biz de aynaya bakıp şu soruyu sormalıyız:
Tarafımız neresi?
Tarafını belli etmek; bağırmak, çağırmak, yakmak, yıkmak değildir. Tarafını belli etmek; ahlaki, vicdani ve stratejik bir duruş sergilemektir. Bu da ancak organize ve iradeli bir duruşla mümkündür.
Bu topraklarda hâlâ yüreği Kudüs için atan, hâlâ dualarında Filistin’i unutmayan milyonlar var. O hâlde birimiz değil, hepimiz ses vermeliyiz.
Organize bir yürüyüş mü? Neden olmasın? Sessiz ama kararlı bir yürüyüş… Slogan değil, duruş taşıyan bir yürüyüş…
Yeter ki yönümüz Kudüs olsun.
Yeter ki kalbimiz Filistin’le atsın.
Yeter ki sabrımız eyleme dönüşsün.
Bu milletin evlatları kıvılcım bekliyor.
Ve kıvılcımı taşıyacak yürekler bu topraklarda çok.
Sessiz kalanın vicdanı susar. Biz susmayalım.
Zira bu çağda susan, zalimin safında durur.
Tarafımız belli olsun.