Mehmet Açık
Türkiye’de sosyal adalet denen şey, artık bir hayalden ibaret. 14 bin TL emekli maaşı alan bir vatandaş, 11 bin TL kira ödemesine rağmen Ziraat Bankası borcu yüzünden icra tehdidiyle karşı karşıya. Elektrik, su, internet, mutfak masrafları… Tüm bunlar, zaten bir emeklinin maaşını eritmiş durumda. Ve şimdi, devletin gözü kulağı olan banka ve hukuk büroları, elini kolunu sallayarak maaşına haciz gönderiyor.
Kapan Hukuk Bürosu’nun attığı mesaj, tam anlamıyla bir vicdan ayıbı:
“Ziraat Bankası borcunuzla ilgili dosyanız büromuza gönderilmiştir. İcra takibi öncesinde dosyanıza ödeme yapmak ve bilgi almak için arayınız.”
Emeklinin maaşı, borç ödemesi için değil, yaşam hakkını sürdürmesi için vardır. Ama AKP hükümeti, sosyal devlet ilkesini adeta çöpe atmış durumda. Emekli, kira, fatura ve temel ihtiyaçlarını ödeyemiyor; devlet ise buna göz yumuyor, hatta maaşına haciz göndermekten çekinmiyor.
Toplumun her kesiminde öfke büyüyor. “Emeklinin maaşına dokunmayın!” çağrıları sosyal medyayı sarıyor. Ama AKP’nin umurunda değil. Ekonomi ve sosyal politikalar, emekliyi açlığa mahkûm edecek kadar kötü.
Hukukçular da söylüyor: emeklinin maaşına haciz, hem hukuka hem vicdana aykırıdır. Anayasa açıkça sosyal devlet olmayı öngörüyor. Ama gerçekler ortada: Hükümet, sosyal devlet görevini yerine getirmiyor, aksine mağdur ediyor.
Artık yeter! Emekliler, “Yaşamak hakkımız!” diyerek seslerini yükseltmek zorunda. Bu tablo, sadece bireysel bir mağduriyet değil; AKP’nin sosyal adaleti bitirdiğinin en net kanıtıdır. Eğer bu ihmal sürerse, emekli halkın devlete olan güveni tamamen yok olacak.