Halkın Sesi
Şanssızlık mı, Yoksa Gizli Bir Lütuf mu?
Hayat bazen karşımıza öyle olaylar çıkarır ki, ilk anda yaşadığımız hayal kırıklığıyla dünyanın başımıza yıkıldığını sanırız. Kaçırılan bir iş fırsatı, yetişilemeyen bir otobüs, son anda bozulan bir plan… O an için her şey kötü görünür. Ancak zaman geçtikçe, o “kötü” sandığımız olayların ardında gizli bir iyiliğin olduğunu fark ederiz.
Belki kaçırdığın bir iş fırsatı, seni yıllar sürecek bir mutsuzluktan kurtardı. Belki de kaçırdığın bir otobüs, seni yaşanacak büyük bir kazadan korudu. O anı yaşarken göremediğimiz, ama geriye dönüp baktığımızda tüm açıklığıyla fark ettiğimiz bir düzen vardır hayatın içinde. Bir şey olmuyorsa, belki de daha iyisi olacağı içindir.
İnsan geleceği göremez; ama geçmişe dönüp baktığında birçok olayın aslında hayrına olduğunu anlar. Belki de kaybettiğini sandığın şeyler, seni gerçek mutluluğa götüren bir yolun taşlarıydı. Belki de en büyük şansın, o gün “şanssızlık” dediğin şeyin ta kendisiydi.
Bu yüzden yaşadığımız her olayı sadece o anki duygularımızla değil, zamanın bize öğretecekleriyle değerlendirmek gerekir. Kimi zaman kayıplar, gerçekte en büyük kazançlarımızdır.
Unutma; hayat, her zaman ilk bakışta görüldüğü gibi değildir. Sabırla, inançla ve umutla bakmayı bilenler için her olayın ardında saklı bir lütuf vardır.